Posts Tagged ‘ düşün ’

Yaşasın Kötülük!

Yaşasın Kötülük!

İyilik ve güzellikleri bir kenara bırakın. Hayalleri her gece çöplerinizle sokağa çıkarın, atın. Düşünmeyin böyle kötü şeyler. Size en iyi gelen kötü şeyleri düşünün. Düşünün, daha fazlasını düşünün.

Hayatınızdaki en değerli insanların bile sizin gözünüzde neden değerli olduğunu göremezken. O size değer veren insanların muhtemel bir paralel evrende, size bir yırtık kumaş parçası kadar değer vermeyeceklerini bilmeyin. Elinizdekilerle övünün bol bol… Yarıştıklarınızın kaportasına iyi bakın.

Bir garson yanaştı mı yanınıza, onu alabildiğine tersleyin. Belki paralel bir evrende o garsonun karşısında düğme ilikleyeceksiniz hala şansınız varken azarlayın. Biyolojik bağların, ekonomik bağlara evirildiği bir düzen bu, kötülüklerin kol gezdiği, tüm canlıların kötülüklerin anasına doğru eğitildiği ve inandırıldığı bir dünya burası…

Büyükçe bir çarkın ortasında değil, uçsuz bucaksız bir evrenin ortasındayız, dönüp duruyoruz ve kendimizi değerli kılmak için bazı şeylere değer veriyoruz. Adaletsiz binlerce şeye… O adaletsiz şeyler bizim üzerimizde debelenme yetkisine sahip. Her seferinde bizi ayağına kadar çağırıp, yüz kırbaç vuruyor çıplak sırtımıza. İlk kırbacı yemek acı fakat sonrası bazen tatlı geliyor. Hadi itiraf edin zevk duyuyorsunuz. Çünkü meşruiyet iyi olanla değil kötü olanla kazanılır. Biliyorsunuz ve yalan dünyanız kazanıyor. Kırbaç seansından çıkıp, yine unutuyoruz fakat o bizi hiç unutmuyor tekrar çağırıyor yanına ve yine kırbaçlanıyoruz. Hadi kabul edin koşarak gidiyorsunuz.

Oysaki varlığımıza kayıtsız şartsız değer veren öylemi? O unutur ama gördüğü yerde de hatırlar. Çağırtır belki yanına kadar ama o kırbacı sırta değil, beyaz bir mermere vurur, gören körler kırbaç seslerini duysunlar diye. Sonra yanına oturtur, bir kelam konuşur belki ama böylesi bir adamın belleğimizdeki yeri nedir ki, unuturuz onu bir daha da hiç gitmeyiz. Hadi itiraf edin kaç adam unuttunuz?

Bir kere acı duymalı insan, koskoca yemyeşil evren içinde acılar içinde yaşamalı ve hizmetkâr olmalı.

Bu dünyada acı ve istek duyguları ne derece kabarmışsa, diğer bazı tadamadığımız ve bazılarının duyumsadığı duyguları alabilmekte o kadar zor. O zaman bunları düşünmek saçma. O yüzden iyilikleri bir kenara bırakın vakit dar, daha fazlası için, daha fazla açlık için yaşasın kötülük!

Alican ÖZER

ozeralican@hotmail.com

Adsız