Posts Tagged ‘ işler ’

Sigara Ve Sevişmek

Sigara ve Sevişmek

Sıkıcı ve boğucu işlerin ardından bir nefes çekiyorum sigaramdan. Zorunlulukların verdiği zorlukları alıp götürüyor birden. Hayallerimin olmayışlığını, garip bir sakinlikle dindiriveriyor. Bir nefes daha çekiyorum ondan, karbondioksit doluyor bembeyaz ciğerlerime, bembeyaz sayfamı kirleten hayat düzeni gibi…

Film izlerken beni en çok iki sahne etkiler. Birisi birbirini seven ve sevişen insanlar, diğeri ise sigara dumanını içine derin derin çeken bir insan portresi. Seven ve sevişen insanları gördüğümde ölmekten korkarım. Sanki unuttuğum bir şeyi hatırlamak gibi. Ölümün romantik yanlarını düşündüğümden tam iki insan sevişirken ansızın ölüm gelir aklıma. Can veren sıvının vücudumdan koparılışında duyduğum hazzı ölürken de hissedeceğimi zannederim hep. Sevmek ve sevişmek belki de insanoğlunun ortak tek noktası. Bireysel hazların buluştuğu tek nokta… Çünkü herkesin atan bir kalbi, yalnız bir bedeni var. Bahşedilen koca bir dünyada yapayalnız ve aylakça dolaşmak bazen güzel gelebilir insana ama sonunda yine başka bir kalbi arar. Onu çok seven bir kalbi…

Sevgiyi ve sevişmeyi aramak mı dedim? İnsan en sevdiği şeyi başarmak için mi çabalamalı? Hayır, içinde yaşadığım sistemde sevgiyi aramak yerine parayı aramak en hayati şey. Mecburen günümün yarısından fazlasını sevgiyi aramak için parayı arayarak geçiriyorum. Bazen yirmi dört saatlik zaman diliminde yirmi beş saat çalışarak ölüme meydan okuyorum. Hiç gelmeyeceğini sandığım ölüme… Hep korktuğum hastalıklara meydan okuyorum. Oysaki biliyorum ki bir yumrukla beni yere indirecek. Sağlıklıyken aramadığın sevgiyi hastayken mi arayacaksın be adam? Hayat geçiyor işte. Rutin zamandan çaldığım zamanların birinde, ne zaman sevişen bir çift görsem aklıma ölüm gelir.

Ne zaman uzun uzun ciğerlerini sigara dumanıyla dolduran bir adam görsem, ölüme meydan okumak gelir birden aklıma. Ölüme biraz daha yaklaşmak, ondan kaçmadığını belirtmektir aslında. Ölümden korkan bir yürek, ölümü içine yudum yudum çekemez asla. Günlük rutin ve bunaltılarla ölen kalp hücrelerimi ha ben sevgiyle beslemeyerek öldürmüşüm ha bir sigara dumanı öldürmüş. Ne fark eder. Pipoma uzanıyor elim. Yakıyorum ucundan…

Sevmek ve sevişmeyi, sigarayla ölüme gitmeyi, unuttuğum sihirli zamanlar var içimde. Hiç tanımadığım gizli saklı kalmış bir hayata bir bedene âşık olmak. Aşkta korkuları ve ölümü unutuyorum birden. Sanki gerçekten yeniden tüm kalp damarlarım kanla doluyor. Ansızın yeniden doğuyorum.

Aşkı bulamadığım yine rutin dakikaların birinde camla sevişen yağmur damlalarına bakarak pipomdan bir nefes daha çekiyorum…

Alican ÖZER

ozeralican@hotmail.com